DİĞER
"Saramago, peşinen doğru kabul ettiğimiz bütün olguları titiz bir cerrah gibi parçalara ayırmayı ve sonra da onları bambaşka bir şekilde bir araya getirmeyi sever. Böylece bizlere her şeyin –hem de ilkine hiç benzemeyen– bir alternatifinin kurulabileceğini gösterir. Her olay, durum, vaka farklı bir şekilde cereyan edebilir. Onu her okuyuşumuzda buna iyimserlikle ikna oluruz."
"Öykülerdeki kişilerin çoğu, hayli tanıdık gelebilecek bir dünyadan sesleniyor, hikâyelerini oradan anlatıyor görünseler de, bu tanıdık dünya içerisinde farklı olmayı, böyle algılanıp dışlanmayı göze almış kişiler. Bu 'dışlama/dışlanma' meselesinde kimin etkin, kimin edilgin olduğu o kadar da belirgin değil çoğu zaman."
Geleneksel kadın-doğa özdeşleşmesi, üstesinden gelinmesi gereken bir erkek ideolojisidir. Ama aynı zamanda, doğa-kadın arasındaki bağlantıyı koparmamak da gerekir...
“İstemek insanın en büyük yeteneklerinden biri” ise, başkaldırmak bazen kaçınılmazsa, gitmek ihtimal dâhilindeyse, neden hep ağır bir bedelle karşılaşır insan?
John Steinbeck'in sineması da edebiyatı gibi bize ahlaklı olmanın zengin olmaktan, toprağın tapudan, yoldaşlığın tek başına refah içinde yaşamaktan daha önemli olduğunu öğretiyor
Erhan Bener, doğumunun 90'ıncı, aramızdan ayrılışının 10'uncu yılında, "Yalnızların Oyuncusu" adlı etkinlikle anılıyor
Edebiyatta şeytan denilen şey belki de ayrıntıda değil, negativitede gizlidir. Ele geçirilemez bir karşı-ses olarak konuşmasında, kendi manifestosunu yazmak yerine vur-kaç cümlelerle diğer manifestoları bozup, sahneyi terk etmesinde
Kutsal kitaplar, geleneksel aktarımlar, manipülasyonlar; kadınlık ve erkeklik bilgileri, “iyilik-kötülük,” “namus,” “ahlak” kavramları, insanın uygarlaşma serüveninin çıkmazları karşısında yobazı anlama çabası: Deccal İncili...
Yazmak, kültürü yaratmak, kanunlar koymak, gezmek, yeni ülkeler keşfetmek kadına göre değildir; kadınsı olan evdir, sokak değil; kadın kendi içinde, mekânın içinde olmalıdır, evrende ve akışta değil…
Fatoş Güney'in sevgili kitabı için İnci Aral'ı "intihalle" suçlamasının ardından İnci Aral açıklama yaptı.
Yılmaz Güney'in eşi Fatoş Güney'in yazar İnci Aral'ı "intihalle" suçlamasının ardından Aral'ın yayıncısı bir açıklama yaptı: İddia doğru değildir, hukuksal planda gerekeni yapacağız...
Feminizm tarihin hiçbir döneminde tekil, yekpare bir grubu tanımlamamıştır; liberal, sosyalist, Marksist, lezbiyen, ekolojik, varoluşçu, ayrılıkçı, radikal vb. feministler, feminizmler arasında farklılıklar, dalgalar vardır...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.